Aslında vahşi bir hayvan olan papağanlar iyi bakıldıkları ve eğitildikleri zaman insanlara sadık ve eğlenceli bir dost olµrlar. Bu yüzden bir papağan sahibi olmadan önce onları yakından tanımak gerekir.
Papağan ailesi, 7 ana tür içinde 75 tür, 326 cins ve 816 tali cinse ayrılır. Bunlardan üremiş karışık cinsler de sayılmayacak kadar çoktur. Dünyada, siyahtan beyaza kadar bütün renklerde ve tonlarında papağan vardır. Kuyruk uzunlukları da cinslerine göre farklılık gösterir.
Ormanlarda toplu olarak yaşayan papağanların yuvaları doğal yollardan oluşmuş kovuklar veya ağaçları gagalarıyla oyarak kendi yaptıkları kovuklardır. Çoğunlukla mağaraların taş zeminine yumurtlarlar ve burada kuluçkaya yatarlar.

Sürüler halinde yaşalar

İri cüsseli papağanlar yılda bir defa, küçükleri ise yılda iki defa yumurtlar. Yumurta sayısı 2 ila 8 arasında değişir. Kuluçka süresi ise 17-28 gün arasıdır. Çoğunlukla dişiler kuluçkaya yatar. Küçük papağan cinslerinin yavruları bir ay, iri cüsselilerin yavruları ise üç ay yuvada kalır.
Papağanlar kuluçka zamanından sonra çok büyük koloniler halinde toplanır ve yem aramak için uzun uçuşlar yaparlar. Özellikle uzun kanatlıları iyi uçucudur. Kısa kanatlılar ise çok az uçarlar ama iyi tırmanıcıdır. Bu tırmanmada gagalarını kullanırlar.
Tropikal iklimin canlıları oldukları için birkaç küçük cinsi hariç ülkemizde üretilmesi mümkün olmamıştır. Ancak ithalat yoluyla ülkemize hemen hemen her cinsi gelmiştir.

YERLİ PAPAĞANLAR

Türkiye de Papağanlar

Pek çok insan için inanması güç olsa da Türkiye bugün egzotik iki farklı papağan türüne ev sahipliği yapıyor. İnsanlarla iç içe yaşamayı seçen bu papağanlar uzmanlar tarafından Türkiye tabiatında yabancı tür olarak görülse de artık bu coğrafyanın bir parçası olarak kabul edilmiş durumda.

Anavatanlarının Afrika ve Güney Asya olmasına rağmen, günümüzde Avrupa kıtasının pek çok bölgesinde görülebilen Yeşil Papağan ile İskender papağanların nüfusları artıyor. Türkiye’de geçmişte sadece İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da görülen papağanların yayılış alanı büyüyor.

Türkiye’de 25 farklı şehirde görülen papağanların Türkiye’ye nasıl geldikleri ise hala gizemini koruyor.

Uzmanların ise üzerinde durdukları teori 1997 yılında Atatürk Havalimanı Gümrük Ambarında bekletilen 200’e yakın papağanın kafes kapılarının açılması ile kaçmaları sonucunda yayılım gösterdikleri var sayılıyor. Bununla ilgili o döneme ait basında çıkan haberlerde bu tezi destekliyor. Bunun yanı sıra konuşma kabiliyetlerinin düşük olması sebebiyle salınmış olan papağanlarında bu popülasyona ilave olduğu tahmin ediliyor.

Soğuğa dayanıklı olmalarından dolayı Türkiye’de yılın tüm aylarında görülebilen papağanlar, sağlıklı bir şekilde üreme faaliyetlerini de hayata geçirerek nüfuslarını günden güne arttırıyorlar.